9 Mayıs 2014 Cuma

9 Mayıs 2014 Cuma beslenme günlüğüm

Dün sağlıklı beslenmenin verdiği gururla güne başladım. Ama maalesef İnci çok huysuz uyandığı için benim de modum düştü. İşe gelene kadar kucağımda kalmak istedi, zor hazırlandım. Hiç tadı yoktu, devamlı ağlıyordu. Ateşine baktım normaldi ama diş çıkarıyor olabilir…

Saat 09.30'da hızlı hızlı kaşarlı bir tost yedim ve yanında 1 bardak süt içtim.

Bugün hava tam bir kış günü gibi. Evden çıkarken şakır şakır yağmur yağıyordu. Böyle havalarda randevularda aksamalar olur, genelde iptal ederler. Bugün de gelmeyenler oldu tabi. Neyse İstanbul trafiği (çilesi) söz konusu olunca herkes birbirine karşı anlayışlı olmalı. Ben de olsam trafiğe girmek yerine acil bir işim yoksa evde kalmayı tercih ederim.

Apitera serisi 

Ofiste birşey içmedim ama 1 tatlı kaşığı kadar Apitera'nın arı sütü, bal, polen, propolis karışımından yedim (Altıparmak). Bazı günler unutuyorum ama aklıma gelince yiyorum. Antioksidan kaynağı olarak tavsiye edebilirim. Apitera'nın 4 farklı ürünü var ve sadece eczanelerde satılıyor. Çünkü soğuk zincirinin bozulmaması lazım.


Öğle yemeğimi 14.30'da yedim. Evde kalan yemekleri bitirdik. Hiç sevmediğim halde patates yemeği yemek durumunda kaldım. En manasız bulduğum yemeklerden biri patates yemeğidir. Çocukluğumdan beri hoşlanmam ama yerim.

4-5 kaşık kıymalı patates yemeği
3 kaşık pirinç pilavı
1 adet  kıymalı kabak ve 1 adet patlıcan dolması
2 kaşık bezelye yemeği
2 kaşık yoğurt

Bol nişastalı bir öğün oldu. Yemekten sonra tek şekerli bir kahve içtim.

Ofise geri döndüğümde yine birşey tüketmedim. Eve gelene kadar da kan şekerim çok düştü (hipoglisemi). Hatta zihnim o kadar bulanmış ki bilgisayarımı arabanın bagajında unutmuşum (iş çıkışı eşim beni almaya gelmişti). Yemek yedikten sonra, İnci'yi emzirip uyuttuğumda aklım başıma geldi ve çok panik oldum! Bilgisayarımı nerede bıraktığımı hatırlayamadım :( Neyse ki bagajdan çıktı. Takip edenler bilir, daha önceki bilgisayarım bagajdan çalınmıştı. Sakın bagajda bırakmayın. Arabanın kilit sistemini engelleyen bir düzenekle bagajın kilit dışı kalmasını sağlayıp, kolayca hırsızlık yapıyorlar.


Yemeğimi 20.00'den sonra yedim. Annem buzluktaki mantıları çıkarmış (bana harika bir süpriz oldu). Yemek yapma fırsatı olmamış. Çünkü İnci'nin bugün ateşi çıktı. Sabah yoktu ama öğleden sonra 38'i buldu :( şurup vermek zorunda kaldım. İşe gidince de aklım onda kaldı :(

1 büyük tabak dolusu mantı yedim , sanırım 2 standart kupa dolusu vardır (üzerine 3-4 kaşık yoğurt, 2-3 kaşık salçalı sos ve baharatlar ekledim)

Yemekten sonra tek şekerli bir kahve daha içtim, yanında da içinde fındık olan bir tane çikolata yedim.



Bir ara eşim telefonla konuşurken yediği patlamış mısır kasesini elime tutuşturdu. Onun konuşması bitene kadar 2 avuç dolusu kadar mısır yemişimdir. Neyse ki ellerim küçük :)

Bu satırları yazdıktan sonra birşey yemeyi düşünmüyorum ama belli olmaz…

Yarın son noktayı koyarım. Malesef bu gün de biraz karbonhidrat ağırlıklı oldu ama en azından hepsi ev yemeğiydi.

Diyetisyen Serap Orak Tufan

9 Mayıs 2014 Cuma

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder