Uzun zamandır günü gününe yediklerimi yazmamı beklediğinizi biliyorum. (Şu anda blogumu ilk kez okuyan ve bize ne senin yediklerinden diye düşünen kişiler olabilir. Bir zahmet 19 Şubat 2011 yazımdan bu güne kadar bir okusunlar da öyle yorum yapsınlar, huuu kendinize gelin şu an için günde ortalama 1000 kişinin okuduğu bir blogdan bahsediyoruzzzz!)
Blog yazılarımın bu kadar sevilmesi ve takip edilmesi beni çok mutlu ediyor. Bu öyle sadece kişisel bir tatmin değil, sizin adınıza da çok seviniyorum. Çünkü blogum sayesinde kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulanlar, kilo verenler ve kendine yeni bir hayat için şans tanıyanlar oldu. Değişim her zaman güzeldir yeter ki uçlarda yaşamayalım :)
Ayrıca konuşur gibi yazdığım blogumda sürekli kusur aramaya çalışanlara sesleniyorum. TRT spikeri değilim ben, diksiyon dersi de almadım. Haliyle imla hataları olması çok doğal. Ayrıca unutmayın benim tek işim blog yazmak değil. Sabah 09.00 akşam 20.00 arası sürekli randevuları olan, çok aktif çalışan bir diyetisyenim. Ayrıca kalan saatlerimde ev hanımıyım...
Bu blog hem bir profesyonel olarak mesleki bilgilerimi kullanarak uyguladığım beslenme planımdan, hem de senelerdir üç aşağı beş yukarı aynı kiloda yaşamış bir kadının olarak deneyimlerimden kendine faydali bir ders ve yol çıkarmak isteyen herkese açıktır.
Malesef çof faydalı yorumlar dışında çok seviyesiz ve yersiz yorumlar da almaktayım. O nedenle yorumları yayınlarken bazılarını ciddiye bile almıyorum. Onlar kendilerini bilir. Bunun dışında diğer yorumlara zaman buldukça cevap vermeye çalışıyorum. Yoğunluktan biraz gecikmeler olabilir, şimdiden anlayışınıza sığınıyorum. Bir de boy, kilo, yaş ve beslenme bilgilerini yazıp diyet isteyenlere özel liste göndermiyorum. Bununla başa çıkmam mümkün değil takdir edersiniz ki...
Blogumla ilgili bu sene çok farklı projelerim var, umarım ilerleyen günlerde gündemime alabilirim...
Peki bu güzel yağmurlu İstanbul sabahında günüm nasıl başladı? Artık yazmaya başlayayım...
Evde kahvaltı yapmadım, ama her sabah olduğu gibi 1 bardak sütümü içtim.
08.15
1 bardak süt (normal yağlı, light süt almıyorum)
Ofise gelirken aziz İstanbul trafiğinin ara sokaklarda bile etkili olması sonucu biraz terslikler yaşadım. Ofise vardığımda 09.05'di. Yürüyerek 15 dakika, taksiyle 5 dakika olan bu mesafeyi 08.30'da evden çıkıp nasıl bu kadar uzatabildim sizce? Hem trafik yüzünden, hem de taksi bulamadım. Bu kadar topuklu ayakkabı giymemiş olsam yürürdüm ama bu karar için çok geç kaldım...
Aslında tost alıp onu yiyecektim ama ilk randevuma geç kaldığım için ofiste ne varsa onu yemeye mecbur kaldım.
09.30
1 fincan kahve (sütsüz ve şekersiz)
1 paket Etiform Tahıllı Bisküvi (ortalama 2 dilim ekmek kalorisine sahip diyebiliriz)
Bu arada dün akşam yine Aşk Tesadüfleri Sever'i izledim de hala etkisindeyim. Ankaralı olup da İstanbul'a taşınan bir balık burcu kadınının asla izlememesi gereken bir aşk filmi! Bu konfigürasyona sahip bir kadın olarak kendime yaptığım eziyeti ancak akşam flamenko kursuma giderek atlatabilirim galiba...
![]() |
Ev yoğurdu |
Pazar günü kayınvalidemin 40 mevlidi yapıldı. Orada çok yorulmama rağmen eve gelince mutfağa girip hafta içi hazır olsun diye yemeklerimi pişirdim. Evde malzeme olunca kolay oluyor aslında. Ne pişireceğim derdi biraz azalıyor. Bizde pazara eşim gider. Ben Cumartesileri çalıştığım işin pazar işi de ona kalıyor. Açıkçası pazara gitmeyi çok sevmeme rağmen bu işten kurtulduğum için çok mutluyum. İyi ki eşim seviyor :) Dolmalık biber sipariş vermiştim, onu kıymalı pişirdim. Bir de marketten İglo dondurulmuş ıspanak almıştım onu da pişirdim. Ayrıca aylar sonra ilk kez evde yoğurt mayaladım. Tüm kış devamlı yapıp tutturmama rağmen yaz başında 3 kez tutturamayıp 3 litre sütü çöpe atınca pes etmiştim. Bundan sonra yine devam ederim artık...
![]() |
Kıymalı ıspanak, ev yoğurdu, ruşeymli ekmek |
Yemeğimi evden getirdim (dün de öyle yapmıştım)
12.30
7-8 dolu kaşık kıymalı ıspanak yemeği (ıspanağa aşık olduğumu tüm takipçilerim bilir, ıspanak folik asitten çok zengindir. bilginiz olsun)
1/2 kase ev yoğurdum (kıvamı biraz sulu tabi ki)
2 dilim ruşeymli ekmek
15.30
1 kupa Doğadan ballı yeşil çay (bademciklerim şişti o nedenle sürekli birşey içmek istiyorum)
Bu arada bugün tartılmayı unuttum, artık geç oldu. Unutmazsam yarın tartılacağım. 55 kg civarında olduğumu tahmin ediyorum...
Arkadaşım kahve içmeye geldi...
16.30
1 kupa tek şekerli kahve
1 küçük parça çikolata (içi karamelliydi, Godiva'nın harika çikolatalarından)
Bu akşam flamenko dans kursum başlıyor oley!!! İş çıkışı derse gideceğim. O nedenle akşam yemeği için pek vaktim olmayacak. Yanımda aç gitmeyeyim diye yemek getirdim.
18.30
6-7 kaşık domatesli makarna
1 çay bardağı kadar ev yoğurdu
Derse biraz geç kaldım ama 1 saatte çok zevkli zaman geçirdim. Hem çok güzel kol ve bacak egzersizi oldu hem de flamenko dinleyerek kulağımızın pası silindi.
Eve gelince sadece 1 tane büyük muz ve 1 adet ceviz içi yedim. Karnım acıkmadı. Hatta bademciklerim sabahkinden daha şiş olduğu için iştahım da kesildi :(
2 tane şekerli pastili de saymamız lazım tabi.
22.30
1 kupa ballı adaçayı (ben normalde bal koymam ama bunu eşim hazırladığı için bu şekilde içtim)
Bugün de böyle bitti...
Diyetisyen Serap Orak Tufan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder